Depresyon Nedir?

Klinik depresyon, "kötü his" biyolojik ve klinik depresyon gibi bir çok isimle anılır ve büyük bir depresif olaydır. Fakat bu isimlerin hepsi aynı şeylerden bahseder: sadece bir kaç gün kötü hissedip geçmeyip haftalarca veya aylarca depresif ve üzgün hissetmektir. Bu hissiyatı çoğunlukla umutsuzluk, enerji eksikliği ve birinin geçmişte bir kez keyif aldığı şeylerde az hatta hiç zevk almama durumu takip eder.

Depresyonun belirtileri bir çok formda olabilir ve iki kişinin tecrübe ettiği depresyon kesin olarak birbirine benzemez. Bu hastalıktan muzdarip olan birisi, diğer kişilere üzgün görünmeyebilir. Bu kişiler, üzgün görünmek yerine harekete geçememelerinden şikayetci olabilir veya herhangi bir şeyi yapmak için tamamen motivasyonlarını kaybetmiş hissedebilirler. Hatta sabahleyin elbise giymek ya da yemek zamanı yemek yemek gibi basit şeylerde bide, günlük yaşam aktiviteleri büyük bir engel olmaya başlar. Etrafındaki insanlar, aileleri ve arkadaşları gibi, bulunduğu değişimi fark edebilir. Bu insanlar genelde yardımcı olmak ister fakat nasıl yardımcı olacağını bilmezler.

Uluslararası Zihin Sağlığı Enstitüsüne göre, depresyon için risk faktörleri, büyük hayat değişiklikleri, ailedeki duygu durum bozuklukları, kanser gibi diğer fiziksel bozukluklar ve hatta belirli tıp ilaçlarını da kapsayabilir. Ama bugün, depresyonun sebeplerinin hala büyük bir bölümü bilinmiyor.

Depresyon, yetişkinlerdense çocuklarda daha farklı bir şekilde görünebilir. Çocuklarda, sinirli yada kaygılı davranışlar gibi bir çok şekilde görülebilir.

Depresyon Belirtileri

Klinik depresyon, sevdiğin birini kaybettiğinde, bir ilişkin bozulduğunda yada işinden kovulduğunda olduğu gibi normal üzüntülü durumlardan farklıdır. Çünkü depresyonun bu türü, genellikle yaşayanı günden güne tüketir. Bir gün yada iki günden sonra durmaz. Sonlanmadan önce haftalarca devam edecektir. Çalışma yada okul arkadaşlarınla görüşmede, diğerleriyle ilişkilerde ve hayattan keyif ve zevk alma noktasında haftalarca mahrum kalır. Bazı insanlar, bu durumla ilgili umutsuzluğu yaşadığında içine açılan büyük bir boşluktaymış gibi hissedebilir. Herhangi bir yılda, Amerikalıların %7'si, bu durumla ilgili tanı koyulacaktır. Kadınlar, erkeklere göre bu durumun teşhis edilme olasılığı 2 yada 3 kat daha fazladır. ( Amerika Psikiyatri Birliği).

Depresyon belirtileri, iki veya daha fazla hafta boyunca neredeyse her gün görülen aşağıdaki belirtilerin çoğunu içerir:

  • Kalıcı yalnızlık ve üzgün hissiyatı
  • Enerji eksikliği
  • Uyku güçlüğü ( Çok uyumak yada çok az uyumak)
  • Yeme güçlüğü (Çok yemek yada çok az yemek)
  • Konsantrasyon ve dikkat güçlüğü
  • Eğlenebildiğin yada sosyal aktivitelerde ilgi azalması
  • Suçlu ve değersiz hissetme
  • İntihar yada ölüm düşüncesi
Depresyonu hisseden bir çok insan, bütün belirtileri başından geçmez ve insandan insana yoğunluğu ve derece bakımından farklı belirtiler sunar.

NEDENLERİ VE TANI

Depresyon, insanlarda yaş, cinsiyet, ırk, kariyer, ilişki statüsü yada zengin veya fakir olup olmadığı ayrımı yazmaz. Depresyon, çocukluk ve yetişkinliği kapsayan yaşamınızda herhangi bir noktada herhangi birini etkileyebilir.

Bir çok mental bozukluk gibi, araştırmalar hala kesin bir şekilde bu duruma neden olan şeyi bilmiyor. Fakat bu durumu etkileyen faktörlerin bir kombinasyonu suçlamak daha doğru sonuç verir. Genetik, sinirbiologisi, bağırsak bakterisi, ailenin etkisi, kişilik ve büyürkenki sosyal faktörler, çevre, psikolojik faktörleri içerebilir.

Bir mental sağlık uzmanı, depresyon tanısını kolaylaştırmak için en donanımlı profesyonel tiptir. Böyle profesyonel türler, psikiyatri, psikolog ve klinik sosyal çalışanları içerir. Aile doktoru yada genel bir uygulayıcı, daha fazla takip ve başlangıç tanısını koyabilirken, tedavi, en iyi tedavi sonuçları için uzmanlaşmış birisi tarafından yapılmalıdır.

Depresyon Tedavisi

Gerçekten başarılı bir şekilde depresyon tedavi edilebilir mi? Kısa cevap, evettir. Uluslararası Zihin Sağlığı Enstitüsü'ne ve geçtiğimiz altmış yıldan itibaren sayısız çalışmalara göre, klinik depresyon, hedef odaklı psikoterapi ve modern antidepresan ilaçlarıyla kısa dönemde kolay bir şekilde tedavi edilir. Çoğu insan arasında, bu iki çalışma sisteminin bir kombinasyonu en iyisidir ve genellikle tavsiye edilen şeydir. Psikoterapi, bilimsel olarak kanıtlanan bilişsel-davranış terapisi, kişiler arası terapi ve psikodinamik terapisi içeren depresyonla mücadele ederek yaklaşır. Psikoterapi, depresyonun bütün çeşitleri için en etkili tedavilerden bir tanesidir ve çok çok az yan etkisi vardır.

Hafif depresyonlar için, bir çok insan, kendisine yardım stratejileri ve duygusal destekle başlar. Bazı yaygın etkili olduğu gösterilmiş St.John's arpa mayası ve kaya gibi bitkisel tedavilerde vardır. Egzersizin ve dietin pozitif etkileri, depresyon belirtilerini hafifletmek için yardımcı olmada küçümsenmemesi gerekiyor. Düzenli egzersiz, depresyonun bütün şiddetli düzeyleri için tedavinin bir parçası olarak tavsiye edilir.

Psikoterapi ve antidepresan işe yaramadığında, klinikciler diğer tedavi seçeneklerine dönebilirler. Genellikle ilki, mevcut antidepresan ilaçlarına ilave ilaçlar deneyebilirler. Daha dirençli ve ciddi durumlarda, ek tedavi seçenekleri (ECT yada rTMS gibi), denenebilir. Ayrıca ketamin aşılama tedaviside etkili olabileceği görünür. Fakat genellikle, sigorta şirketleri böyle bir tedaviyi kapsamaz ve uzun dönemli riskleri bilinmiyor.

Bugün her ne kadar umutsuz bir şeyler hissetsek de, insanlar tedaviyle daha iyi olabilir tedavinin başarılı olması için anahtar, genellikle insanların kendisinde bir problem olduğu tanımını koymasıdır ve tedavisini araştırmaktır. Tedaviyi planlı bir şekilde takip etmelidir. Depresyonda olan bazı kişiler için kulağa geldiğinden daha fazla zorluk çektiği noktadır. Sabır, tedaviye başladığında gereken en önemli meseledir.

Depresyonla Yaşamak ve Yönetmek

Bu durumun boşluğu ve yalnızlığıyla karşı karşıya kaldığında, bununla yaşayan bir çok insan  gündelik yaşamlarında sabah kalkmakta ve yataktan çıkmada zorluyor yaşıyor. Çoğumuzun günlük verdiği duş almak, yemek yemek ve okula yada işe gitmek gibi görevler,  depresyonla yaşayan bir insana aşılamaz bir engel gibi görünüyor.

Depresyonla yaşamanın anahtarı, yeteri kadar tedavi(psikoterapi ve ilaç tedavisi gibi) almanı sağlar ve günlük olarak tedavi planlarına aktif bir katılımcı olmandır. Bu duruma biraz çaba göstermeniz gerekebilir ve çoğumuz için sıkı çalışmada gerektirebilir ama bunu yapabilirsiniz. Kurduğunuz yeni sağlık rutinleriniz, çoğu insanın bu durumu yönetmesinde önemlidir. Düzenli duygusal destek almak (örneğin; çevrimiçi bir destek grubu aracılığıyla) kayda değer bir şekilde fayda sağlayabilir.

Depresyonda Olan Birine Yardım Etmek

Streste olan bir aile üyesini ya da arkadaşımızı gördüğümüzde, çoğumuz elimizi uzatmak isteriz. Fakat mental hastalığın bu türü karşımıza çıktığında, hepimiz çoğunlukla sessiz kalırız. Bu durumda utanılacak bir şey yoktur ve bu hastalıkla yaşama mücadelesi yaşayan birine yardım etmek için teklif etmememizin bir gerekçesi yoktur.

Yardım Almak

Bir depresif vakadan iyileşmek zaman alabilir hatta değişmek için arzulu ve istekli olmalıdır. Birilerine hissettiklerinizle ilgili konuşarak başlayabiliriz ve paylaşma yoluyla acil duygusal destek bulabilirsiniz. Çoğu insan, başlangıç tanısı için aile doktoruna görmeye giderek iyileşme yollarına başlayabilir. Böyle bir profesiyonel, yönlendirmesiyle sizinle bağlanması da yardımcı olacak ya da bir zihin sağlığı uzmanıyla tedavinizi devam ettirmek için cesaretlendirecektir.

İlk adımı atmanız gerekecek. Onu almanız gerektiğini bilin ve cesur olun. Bu hastalıktan iyileşmenin yolluna başlayın.


KAYNAK: https://psychcentral.com/depression/

Yorumlar