CESARET-AYIPLAMA

Cesaret ne kadar mühim bir erdem olduğunu şimdi daha iyi anlıyorum. Fakat elinin boş dönmesi, karşılaştığın benliğine yapılan saldırılar ve onaylanmama gibi durumları sırtlayabilen insan, cesaret gösterebiliyor. İki türlü de yoruluyor insan ama tatmadığım içindir belkide  cesaret gösterildiğinde karşılaşılan zorluklar daha anlamlı geliyor. İnsan ancak bildiği ya da güvendiği bir güç veya bilgi varsa cesaret gösterebiliyor. Önceden benzer olaylarla kendi bilgi ve gücünü test etmiş ve başarılı olmuş kişilerin daha fazla cesur olduğunu görüyorum. Bu kişi bilgi ve gücüne inandığı ve güvendiği durumun getirdiği cesarettir. Bir başkasının gücüne güvenerek atılganlık gösterenlerde var tabi. Bana kalırsa cesaretin en güzeli, kendi bilgi ve tecrübelerinin verdiği gücü hiçe sayarak Allah'ın gücüne ve bilgisine güvenerek gösterilenidir. Bu yazıldığı ya da söylendiği kadar kolay olmamakla beraber diğer cesaret gösterilen durumlarla kıyaslandığında eğer tam uygulanırsa daha tatmin edici ve daha başarılı bir cesaret çeşididir. Bu cesaret türünde rasgeldiğim zorluklardan bazıları, algılarına ve aklına güvenmemek, duyduğuna ve gördüğüne inanmamak, duygusal olarak hissettiğin endişe ve korkuya riayet etmemek ve en önemlisi belirsizliğe karşı tahammül edebilmek. Belirsizlik insanı en çok endişelendiren ve korkutan durum olduğunu defalarca tecrübe etmiş biri olarak zaten belirli olan durumların aslında belirsiz olduğunu anlamaya başlayınca bilgime ve gücüme olan güvenimi kaybettiğimi söylemeliyim. Elbette tümevarım tekniğini bu düşünceye uygularsak, göreceğiz ki diğer insanlar için de durumun aynı olduğu ve diğer insanlara da güvenilmeyeceği düşüncesini çıkartabiliriz. Aslına bakıldığında insanoğlu hayatı boyunca bir tarafı hep ürkek ve bir tarafıda atılgan olarak devam eder. Bu durumun yoğunluğu çocuklarda daha iyi gözlemlenebilir, hatta çocuklardaki atılganlığın, ürkeklik durumunu bastırdığını çoğu zaman gözlemleriz. Onlar başlangıçta bir objeyi tanımak için gösterdiği cesaretin kaynağı, kendi bilgi ve deneyimleri olmadığı bir gerçektir. Zamanla kendi bilgi ve tecrübelerimize ya çok güveniriz ya hiç güvenmeyiz ya da bunlar arasında bir yol tutarız. İnanın bana bu üç durumda da bir takım problemlerle karşılaşacakları aşikardır. Çünkü güvenin kaynağı kısıtlı yerden gelmektedir. Derinlenmesine bakıldığı zaman insanın bir şeyi tamamen bilmesi ve bir şeyleri tamamen değiştirmesi tekelinde olan bir durum değildir. O yüzdendir ki bir insanın evrensel olarak cesur olabilmesi için kısıtlı olan deneyim ve belirli alanlarda yoğunlaşmış bilgilerine güvenmek yerine bütün bilgilere sahip olan ve gücünün her şey üzerinde değiştirebilme muradının tekelinde olan Allah'a güvenmeliyiz. Ancak o zaman evrensel cesarete sahip olabiliriz. Peki ne demek evrensel cesaret? Evrensel cesaret, daha önce tecrübe etmediğin ve bilginin çok az olduğu durumları kapsayan bütün cesaret gerektiren durumlara cesaret gösterebilmektir. Cesaretin güven ile ilişkisini açıkladıktan sonra şunu ifade etmeliyim: günümüzde insanın kendisine güvenmesi bile bir takım psişik aşamaları gerektirirken, bütünüyle Allah'a güvenmek oldukça zahmetli ve bir o kadar da güzel bir süreçtir. Düşünün ki, o gündelik hayatınızda cesaret göstermeniz gereken durumlar da çeşitli sebeplerden ötürü cesaret gösteremiyorsunuz. Nasıl olur da her şeye gücü yetenin, her şeyden haberdar olanın ve senin iyiliğini isteyenin farkında olarak bu cesareti gösteremiyoruz? Bu mümkün değildir. Bu unutkanlıktan ya da gücünün farkına varamamaktan başka bir şey değildir. Madem her şeye gücü yetenin ve her şeyden haberdar olana inanıyoruz, neden inandığımız gibi yaşamıyoruz? Neden iki yüzlülük yapıyoruz? Neden aklın yolunu tercih etmiyoruz? Bunlara tatmin edici olmayan aynı zaman da kabul edilebilir bir cevabımız olsa da neden iki yüzlülük yapan insanlara tahammül edemiyoruz? Neden aklın yolunu tercih etmeyenlere katlanamıyoruz? Çünkü bütün bu özelliklerin hepsi bizlerde mevcut, bizlerin yapamadığı bir şey için neden bir başkasını ayıplıyoruz? İşte bunlara ne tatmin edici bir cevap verebilirsiniz ne de kabul edilebilir bir karşılık...



Yorumlar